| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | yaptırım uygulamak | impose sanction f. | ||
|
The UN responded by passing Resolution 661 to impose sanctions on Iraq. BM, Irak'a yaptırım uygulamak için 661 sayılı kararı kabul ederek karşılık verdi. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Siyasal | yaptırım uygulamak | impose sanction f. | ||
|
It should also be possible to endeavour to impose sanctions on regimes where practices of this kind take place. Bu tür uygulamaların gerçekleştiği rejimlere yaptırım uygulanması için de çaba gösterilmelidir. More Sentences |
||||
| Siyasal | yaptırım uygulamak | impose sanctions f. | ||
|
Simply imposing sanctions is not a solution. Sadece yaptırım uygulamak bir çözüm değildir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | yaptırım uygulamak | apply sanction f. | ||
| Genel | yaptırım uygulamak | impute f. | ||
| Law | ||||
| Hukuk | yaptırım uygulamak | enforce f. | ||
| Politics | ||||
| Siyasal | yaptırım uygulamak | place sanctions on f. | ||
| Siyasal | yaptırım uygulamak | place sanctions f. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | uymayana yaptırım uygulamak | sanction f. |
| Law | ||
| Hukuk | (mahkeme kaydı özetini ilgili otoriteye göndererek kefalet için) yaptırım uygulamak | estreat f. |
